Zürih planını ilk oluşturmaya başladığımız zamanlarda, bloglarda gezinirken genel olarak bu şehir hakkında ilk okuduklarımız beklentimizi düşük tutmamız gerektiği idi. Ancak beklentimizi bir hayli düşük tutarak gittiğimiz bu şehri çok sevdik. Haydi başlayalım!
Zürih İsviçre’nin en büyük şehri ve Zürih kantonun başkentidir. Sanılanın akisine İsviçre’nin başkenti Zürih değil Bern’dir ancak Zürih İsviçre’nin ekonomik ve kültürel başkenti olarak kabul edilir. Avrupa’nın en pahalı şehirlerinden birisi Zürih olarak bilinmektedir. Zürih şehri Zürih Gölü’nün Limmat Nehri’ne birleştiği noktada kurulmuştur. Kuzey ve batısında tepelerle çevrilidir.
Zürih Opera Binası/Opernhaus Zürich
İlk olarak Aktientheater tiyatrosu olarak 1834’te Richard Wagner tarafından inşa edildi. 1890 yılında çıkan yangından sonra Viyana’lı mimarlar Ferdinand Fellner ve Hermann Helmer tarafından Barok tarzı mimarisi ile tekrardan inşa edildi ve 1891’de açıldı. 1925’e kadar drama, opera ve müzik etkinlikleri için kullanıldı. Daha sonra ismi Opernhaus Zürich olarak değiştirildi ve yalnızca opera binası olarak hizmet vermeye başladı. Uzunca bir süre Avrupa’daki ilk elektrikli aydınlatmaya sahip opera binası olarak hizmet verdi. Çok sayıda performansa ev sahipliği yapan Zürich Opera Binası 2014’te Uluslararası Opera Ödülleri’nde “ Yılın en iyi opera şirketi” ödülüne layık görülmüştür. Adres: Opernhaus Zürich, Falkenstrasse 1,8008 Zürich
Kunsthaus Müzesi
Sanat evi anlamına gelen Kunsthaus Müzesi 1910 yılında Karl Moser tarafından yapılan İsviçre’nin en önemli sanat koleksiyonlarına ev sahipliği yapan sanat müzesidir. Orta çağdan başlayarak günümüze kadar uzanan zengin bir koleksiyona sahiptir. Müzede Monet, Munhc, Picasso, Lipchits ve Alberto Giacometti gibi sanatçıların önemli eserleri bulunmaktadır. Aynı zamanda İsviçre sanatını sergileyen geniş bir koleksiyona sahip. Vatansever tabloların yaratıcısı Ferdinand Hodler’in büyük bir eser koleksiyonunu sergiliyor Adres: Heimplatz 1,Zürich
Grossmünster
Kelime olarak Büyük Manastır anlamına gelen Grossmünster Romanesk tarzı bir Protestan Kilisesidir. Yapımına 1100 yılında başlanmış ancak sonrasında defalarca bakım ve onarım geçirmiştir. Limmat Nehri kıyısında bulunan kilise aynı zaman da Zürih’te bulunan en büyük üç kiliseden bir tanesidir. Efsaneye göre kilise Aziz Felix ve Regula’nın mezarı üzerine inşa edilmiştir. Kilise Huldrych Zwingli ve Heinrich Bullinger tarafından yönetilen İsviçre-Almanya Reformunun başlangıç noktası olarak kabul edilir. Kilise camlarının üzerindeki sanat görülmeye değerdir. Ayrıca kilisenin kulesine çıkıp şehri kuş bakışı izlemek mümkün ancak buraya çıkabilmek için tam 187 basamağı göze almanız gerekmekte. Adres: Grossmünsterplatz, 8001 Zürich, İsviçre
Fraumunster Manastırı
Kent merkezinde bulunan Fraumünster Kilisesi 853 yılında Alman Kralı Louis tarafından yaptırılmıştır. Yapımından sonraki yüzyıllar içerisinde pek çok değişikliğe uğramıştır. Ancak temel olarak kilisede Gotik ve Romanesk tarzı ağlıklı olarak görülür. Kilise aynı zamanda Marc Chagall tarafından yapılan beş vitray penceresi ile meşhurdur. Bu pencerelerin her biri kendi temasına ve kendi rengine sahiptir. Çapraz koridorun kuzey kanadı, cennet görüntüsüyle büyük bir vitray penceresinin bulunduğu bölgedir. Geçen yüzyılın sonunda manastırın sit alanı Belediye Sarayı tarafından işgal edildi ve kiliseden geriye sadece manastırın etrafında örtülü bir galeri kalmış.
Kuruluşuna dair anlatılan efsaneye göre Frank kralı Ludwig’in iki kızı Hildegard ve Bertrha, Baldern kalesinden Albis’e gelir ve kendilerini Tanrı yoluna adarlar. Sık sık yakınlardaki Zürih’e uğrayıp aziz Felix ve Regula’nın şapelinde dua ederler. Tanrı bu inançlı kız kardeşlere bir geyik gönderir. Geyiğin boynuzlarında parlak bir ışık yanmaktadır ve kardeşlere karanlık ormanın içinde yol göstermektedir. Geyik sonunda kardeşleri Limmat’ın kıyısında daha sonra kilisenin yapılacağı yere getirir. Ludwig de buraya bir manastır inşa ettirir, idaresini, önce büyük kız kardeş Hildegard, daha sonra da küçüğü olan Bertha yürütür. Adres: Münsterhof 2, 8001 Zürich, İsviçre
İsviçre Ulusal Müzesi:
1898 yılınında, Fransız şatosu biçiminde Gustac Gull tarafından inşa edilmiştir. Etkileyici mimarisi ve sivri kuleleri ile Zürih Eski Şehir’in en önemli turistik yerlerinden biri haline gelmiştir. İçerisindeki eserler Orta Çağ’dan başlayarak 20. yüzyıla kadar devam eder. Müze muhteşem bir düzene sahiptir. Tüm eserler kronolojik olarak ziyaretçiler ile buluşur. Adres: Museumstrasse 2, 8001 Zürich, İsviçre
St. Peter Kilisesi:
Burası şehrin hemen hemen her yerinden görülebilir ve Zürih’in en turistlik noktalarından bir tanesidir. Zürih’in en eski kiliselerinden biri olan St. Peter Kilisesi, şehrin hemen her yerinden görünebilen kocaman saatiyle ünlüdür. 8,7 m çapı ile Avrupa’nın en büyük kilise saatine sahip. Bunun yanı sıra ağırlığı 6 ton olan 5 adet çan da kilise kulesinde bulunmaktadır. Adres: St. Peterhofstatt 2, 8001 Zürich, İsviçre
Sechseläutenplatz Meydanı
Bellevue durağı ile Opera binası arasındaki Sechseläutenplatz, İsviçre’nin en büyük meydanlarından birisidir. Yılın her mevsimi, haftanın her günü hareketli bir yer olan bu meydan aynı zamanda Zürih’teki pek çok festival, etkinlik, ve kutlamalara ev sahipliği yapar.
Bahnhofstrasse
İstasyondan göle doğru uzanan Bahnhofstrasse dünyanın en pahalı caddelerinden birisidir. Paranın gerçekten pul olduğu bu caddede Prada, Chanel, Louis Vuitton gibi lüks markaların yanı sıra H&M, Zara gibi mağazalar da yer alıyor.
Limmatquai
Şehrin ortasından geçen Limmat Nehri boyunca uzanan caddedir. Zürih tatilinde gezilecek, görülecek yerlerin başında geliyor. Burası bizim de en severek dolaştığımız cadde oldu. Rathaus ve Grossmünster gibi tarihi yapıların dışında sıra sıra uzanan mağazalar, kafeler, restoranlarla Zürih’in en popüler yerlerinden biri.
Bürkliplatz Square
Sahil gezintileri için en ideal bir başlangıç noktası bu meydan. Meydanda haftada iki kere (Salı ve Cuma) sebze-meyve pazarı, yazları her Cumartesi ikinci el pazarı kuruluyormuş , malesef bizim ikisinede katılma fırsatımız olamadı. Bu meydan aynı zamanda göl turu yapan teknelerin de kalkış noktası.
ZÜRİH HAKKINDA KISA KISA!
- Zürih’te en çok dikkatimi çeken şey her yer de çiçekçilerin olması. Hiçbir Avurpa şehrinde görmediğiniz kadar çok çiçek dükkanı ve çiçek pazarları var bu şehirde. Kış mevsiminin ve kapalı havanın tüm grisini götüren rengarenk, mis gibi kokan çiçekler!
- Hem Zürih’te hem de İsviçre’nin diğer şehirlerinde sıklıkla Migros’u görebilirsiniz, sakın şaşırmayın!
- Şehirde neredeyse her yere tramvaya ağı mevcut. Biz her yer yürüyerek gezdik ama yürümeyi sevmeyenler için tramvay en iyi alternatif!
- Çikolata meselesi. Çikolatayı şehrin birçok yerinde bulunan Coop süpermarketlerinden aldık, şehrin içerisinde bulun Lindt mağazalarına göre epey bir fiyat farkı var. Ancak Cumartesi günleri 18.00’den itibaren kapanıyor. Pazarları ise komple kapalı o yüzden temkinli davranmakta yarar var.
- Otopark Zürih’te büyük sorun. Şehirde cadde üzerinde pek çok park yeri bulunuyor ancak uyarılar İngilizce olmadığı için anlamak güç ve cezalar bir hayli yüksek. Kalacağınız yerin otoparkı olmasına dikkat edin!
Herkese seyahat dolu günler,
Zeynep…